Fazilet Neşriyat’ın ‘Beraat Gecesi Yapılacak İbadetler’ Uydurmasına Reddiye

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Allah’ın selamı , rahmeti bereketi cümlemizin üzerine olsun kıymetli okuyucularımız. Süleymanlı Haber olarak yeni bir reddiyemizi sizlere sunarak din adı altında anlatılan, Kuran ve sünnet dışı olan uygulamaları tek tek delilleri ile anlatmaya devam ediyoruz.

Fazilet Neşriyat’ın ‘Beraat Gecesi Yapılacak İbadetler’ Uydurmasına Reddiye

Süleymanlı Haber olarak , Fazilet Neşriyat’ın yayınladığı ‘Mübârek Gün ve Gecelerde Yapılması Tavsiye Edilen DUÂ ve İBÂDETLER’ isimli kitapta bulunan Kuran ve Sünnet dışı uygulamaları milletimize tek tek anlatarak nasıl Kuran ve Sünnete uymadıklarını , bid’at ibadet türleri ile milletimizi nasıl kandırdıklarını delilleri ile belirtmekle birlikte, Süleymanlı Haber olarak Fazilet Neşriyat’ın ilgili birimlerine yazılarımızı gönderdiğimizi ve cevap verilmediğini de sizlere belirtmiştik.

Bu kısa açıklamalardan sonra dilerseniz konumuzu teşkil eden reddiyemize giriş yapalım. Ayrıca ilgili kitabın 2023 basım ismi ve kapakçığı değişmiştir. Yeni isim ve kitabın ön yüzü değişmiş olsa da içerikler hiç ellenmeden aynı şekilde bırakılmıştır.(2024 Yılı Takvimde Tavsiye Edilen İbadetler Şeklinde Devam Etmektedir.)

Fazilet Neşriyat’ın , ‘Şa’bân-ı Şerîf ve Berâet Gecesi’ başlıklı konu içeriğini bu sefer ‘Mübârek Gün ve Gecelerde Yapılması Tavsiye Edilen Dua ve İbadetler’ isimli kitabından alıntılanmış olan Süleymancılar yani kendilerini Süleymanlılar olarak isimlendirdikleri internet sitelerinden ekran görüntülerini alarak aşağıya ekliyoruz.

saban ayi yalani

İlk olarak “Peygamberimizin ayıdır” şeklinde ifade edilen konu ile ilgili hadisler vardır. Ancak var olan hadislerde peygamberimize özel bir övgü ve tanzim söz konusu değil. Övgü alemlerin Rabbi olan Allah’a mahsustur.

Konu ile ilgili kaynaklarda araştırma yaptığımızda Abdulkadir Geylani’ye ait olduğu iddia edilen Gunye isimli eserde, bu tür uydurma ibadet ve rivayetler fazlasıyla bulunmaktadır. Bu ve diğer kandil günlerinde aynı eserde olduğu öne sürülen rivayetlerin gerek hadis alimleri tarafından gerekse otoriter isimlerin/işin ehli alimlerin delilleri ile çürütmelerine binaen “Yalan ve uydurma eserler” ifadesini kasıtlı olarak vurgulamaktayız. 

Fazilet Neşriyat’ın vermiş olduğu Şaban Ayı tanımına cevaben M. KÂMİL YAŞAROĞLU hocanın yazmış olduğu ve Diyanet Ansiklopedisinde de yayınlanan ‘Şaban Ayı’ isimli makalesinden bir kesit sunmak istiyoruz.

Sözlükte “dağılmak, gruplara ayrılmak” anlamındaki şa‘b kökünden türeyen şa‘bân kamerî yılın receb’den sonra, ramazandan önce gelen sekizinci ayının adıdır ve dinî gelenekte önemli bir yeri olan üç ayların ikincisidir.

Bu ayın İslâm’dan önce Arab-ı bâide (Âd ve Semûd) döneminde mevhâ’, Arab-ı âribe devrinde va‘l‘âdil ya da âẕil diye adlandırıldığı, şâban isminin hicrî takvimde yer alan diğer ay adlarıyla birlikte Arab-ı müsta‘ribe döneminde kullanılmaya başlandığı, İslâmiyet’in ortaya çıktığı devirde Araplar’ın bu isimleri kullanmakta olduğu nakledilir. “el-Mükerrem, el-muazzam, eş-şerîf” sıfatlarıyla da anılan şâban Osmanlı belgelerinde ”ش“ kısaltmasıyla gösterilmiştir.

Şâban kelimesinin kamerî takvimin sekizinci ayına ad olması farklı şekillerde açıklanmıştır. Bir yoruma göre, savaşmanın yasak olduğu haram aylardan biri olan receb’den sonra silâhlı baskınlar için kabilelerin gruplar halinde dağılması sebebiyle bu isimle anılmıştır.

Araplar’ın bu ayda su temin etmek amacıyla gruplara ayrılmalarından dolayı bu ismin verildiği ya da ramazan ve receb aylarını birbirinden ayırdığı için böyle adlandırıldığı yolunda açıklamalar da mevcuttur.

Diğer bir yoruma göre ise kamerî ayların eski adlarının değiştirilmesi ağaçların dal verdiği döneme rastladığından bu ismi almıştır. Araplar, haram ayların yerlerini değiştirmek veya haccın sabit bir mevsimde yapılmasını sağlamak amacıyla haram ayları ertelediklerinde receb ayını şâbanın yerine kaydırırlar ve bu iki ayı “recebân” diye adlandırırlardı (bk. NESÎ).

Yine Fazilet Neşriyat’ın eseri ve Fazilet Takvimi’nde belirtmiş olduğu türden bir tesbih ve teşekkür namazları diye bir ibadet biçimi yoktur. Bahsettikleri zikirlere dair konularında geçerliliği olmadığı belirtmiştik.

Şaban ayının birinci gecesinde kılınması gereken namazla ilgili Fazilet Neşriyat bir net bir bilgi vermemiş olsa da bizler bazı yerleri vurgulamak adına rivayetleri yazmak isteriz.

Fazilet Neşriyat’ın eseri olan ve Fazilet Takvimi’nde de yer alan şekilde herhangi bir tespih veya teşekkür namazları yoktur. Verilen bu namaz rivayetleri her ne kadar sahih olmasa da farklı tariklerden farklı türleri mevcuttur. Tüm bunlara rağmen birbiri arasında benzerlikten ziyade zıtlık vardır. Sözü edilen zikirler de bilhassa geçersizdir.

Fazilet Neşriyat eserinde bulunan Şaban ayının birinci gecesinde kılınması gereken namazın kaynağı ile ilgili bir net bir bilgi verilmemiş olsa da bizler, hakikate kavuşturmak adına, bazı rivayetleri yazarak açıklamak isteriz.

Şaban’ın ilk gecesi namazı ile ilgili en çok kullanılan sahte rivayet şu şekildedir: ”Bu on iki rekatlık bir namazdır. Bu namazı kılacak olan kimse, her rekatta Fatiha’dan sonra ihlas (suresini ) okur. Sonra seher vaktinde iki rekat namaz kılar. Her rekatta da Fatiha’dan sonra yüz ihlas (suresi) okur. Rükuda ve secdede ;”Subbuhun Kuddusun Rabbu’l – Melaiketi ve’r-Ruh Men Huve Kainun Ala Külli Nefsin Bima Lesebet” der.

Yukarıdaki rivayete göre Fazilet Neşriyat’ın eserini incelediğimizde “Bu gece ilk gece namazı ya da tesbih namazı kılınmalıdır:” diyerek tavsiyede bulunduğu namaza bu sahih olmayan rivayeti delil olarak göstermiştir. Peki bu rivayeti kim söylemiştir?

el-Leknevi,el-Asar el- Merfua fi’l -Ahbari’l Mevdua:s.113 de  bu rivayetin aksi görüşünü belirtmiş ve diğer alimlerimizde önemle belirtmiştirler , bizler de bunlardan istifade etmekteyiz.

Bazı rivayetlerin anlaşılması güç olsa da ”Şa’bân ayı Resûlullah (s.a.v.) Efendimiz’in ayıdır.” İfadesine bakın Suyuti ne diyor : “Hz. Peygamber’e isnat edilen, “Receb Allah’ın ayıdır, şâban benim ayımdır, ramazan ise ümmetimin ayıdır”; “Şâbanın diğer aylardan üstünlüğü benim diğer peygamberlere karşı üstünlüğüm gibidir” şeklindeki rivayetlerin aslının bulunmadığı tesbit edilmiştir (Süyûtî, s. 114; Aclûnî, II, 85)

Konumuzun başında kısaca birer bilgilendirme yaptıktan sonra esas konumuz olan ”Berâat Gecesi” diye tabir edilen ve bu gece hakkında uydurulmuş olan namaz ve zikirler ile ilgili mevzuya geçiş yapalım.

  Fazilet Neşriyat’ın ”Berâat Gecesi” diyerek vermiş olduğu sahih olmayan rivayetlerinin alıntılanmış ekran görüntüsünü aşağıda paylaştıktan sonra bu konuda gerekli izahetleri yapacağız…

berat gecesi uydurmasi fazilet nesriyat

Görüldüğü üzere İlk rivayette “Hiç olmazsa tespih namazı kılınır.” Denilmektedir. Oysa ki bizler biliyoruz ki bu gün/geceye ait özel bir ibadet olmadığı gibi insanları sürekli tesbih namazına yönlendirmenin de sorunları var. Daha önce Fazilet Neşriyat’ın ‘Kadir Gecesi Namazı” paylaşımına cevaben , tesbih namazına ait rivayetleri delilleri ile birlikte sunarak yazdığımız ilk reddiyemizde de belirttiğimiz gibi tespih namazı konusunda rivayetler çok az olmakta. Ayrıca bazı alimler tarafından bu konudaki hadisler kabul edilmemekte ve Tesbih Namazı konusunda ihtilaflar oluşmaktadır.

Bu gibi rivayetlerin tamamı alimlerimiz tarafından sahih görülmemiştir. Ancak tasavvuf ve bazı tarikatların bu rivayetlere sahip çıkmakta ve yine İslam alimleri tarafından kabul gören Ebu Hamid el-Gazali’nin İhyau Ulumi’d-Din , Abdülkadir Geylani (Günye) eserlerinde bu türden rivayetler oldukça fazladır.

Özellikle belirtmek isteriz ki bu şahısların hiçbirine karşı su-i zan beslememekteyiz. Sadece ilmi olarak yazılan bu rivayetlerin içerisinde muteber olmayan bir çok yalan bilgilerin olduğunu, doğruları paylaşmanın Müslümanlar olarak görevimiz olduğu bilinciyle dile getirmekteyiz. Hatta bu rivayetlerin böylesi alimlere ait olması yönünde şüphelerimiz bile var. Fakat rivayetlerin merkezleri bu kaynaklarda olduğundan değerlendirmeleri onların yazdığı kanısıyla yazmak durumunda kalıyoruz. Bizim bu alimleri reddettiğimiz yönünde düşünenler bizlere bu fikirlerini eleştirel olarak ifade etmekteler. Kesinlikle bu konuda şahısları değil şahısların kitaplarında bulunan bazı bilgilerin sıhhatinden dolayı kabul edilmemesi gerektiğini belirtiyoruz.

Yukarıdaki ekran görüntüsü Süleymanlıların bizzat kendi internet sitelerinden alınmıştır. Aynı zamanda tüm bunlar Fazilet Neşriyat’ın ‘Mübârek Gün ve Gecelerde Yapılması Tavsiye Edilen DUÂ ve İBÂDETLER’ isimli kitabında ve web sitesinde de mevcut.

İlgili kitap elinizde var ise sayfa numarası basın-yayın tarihlerine göre değişiklik gösterebildiğinden sayfa numarası belirtmemekteyiz. Ancak yine de isteyenler için; bizim elimizdeki eserde [s. 11,12], diğer kitaplarda ise [s. 30-31] de bulunmaktadır

Fazilet Neşriyat’ın ”Berâat Gecesi” kılınmasını tavsiye ettiği 100 rekatlık veya okumaya göre 10 rekata düşürebildikleri, namazla dalga geçercesine uydurulan sahte rivayeti delil olarak alıp yayınlaması kabul edilemez bir durumdur. Dilerseniz bu uydurma rivayetleri ve yine “Bu namazı kılarsan şehit olursun…” tarzında olan rivayetlerin bir kısmını bizler sizlere sunalım. Fazilet Neşriyat isterse bizlere bunların tam metnini ve kaynakçasını (!) yollayabilirler…

1-Ebu Hureyre’nin (r.a) Şa’ban’ın On Beşinci Gecesi Hakkında Rivayet Ettiği Hadis: 

‘Kim , Şa’ban’ın on beşinci gecesi on iki rekat namaz kılar ve her rekatta otuz kez (ihlas) okursa , cennetteki makamını görmeden ve ailesinden cehennemlik on kişiye şefaat etmeden ölmez.’ Alimlerimizden İbnü’l Cevzi,El-Mevduat: c.2,s.128,129 (1013), (İbn Ömer’den) ”Mevzudur.”Ravilerinin hepsi ”mechul”dur.İbn Arrak,Tenzihu’ş-Şeria : c.2,s.93 senedinde mechuller vardır. (el-Lekveni,el-Asar el -Merfua : s.84,85,)

Es-Suyuti,el-Leali el-Masnua fi’l -Ehadis el – Mevdua : c.2,s59 (”Cehennemlik kişiye şefaat etmeden”) isnadında sika olmayan bilinmeyen insanlar vardır.

Bakiyye İbnü’l Velid el-Hımsi ilim ehlidir , hadislerinin alınıp alınmaması konusunda ihtilaf vardır. Sika (güvenilir) kmselerden münker hadis rivayet eder.İbn Adiy : ”Eğer o Şamlılardan hadis rivayet ederse güvenilirdir , Hicazlılarından rivayet ederse zayıftır.”(ez-Zehebi,el-Kaşif:c.1/160) Ahmed İbn Hanbel,onu İsmail İbn Ayyaş’tan daha iyi görürdü.

Yukarıdaki hadis Ebu Hureyre’nin (r.a) ait olmayan ve muteber olmayan bir rivayettir. Lütfen buradan bizim Ebu Hureyre’nin (r.a) rivayetlerini kabul etmediğimiz şeklinde algılanmasın. Kaldıki Fazilet Neşriyat’ta da bu rivayet esas alınmamıştır. Buradaki amacımız konu ile ilgili uydurulmuş ve sahih olmayan rivayetlerin çokluğu ve değerlendirmesidir.

2-Ali İbn Ebi Talib ‘in (r.a) Rivayet Ettiği Beraat Namazı:

”Allah’ın Rasulü’nü (s.a) Şa’ban’ın on beşinci gecesi namaz kılarken gördüm. Kalktı on dört rekat namaz kıldı.Namazdan sonra oturdu. On dört kez Fatiha okudu,on dört kez de (İhlas)okudu. On dört kez Felak – on dört kez nas ve on dört kez Ayete’l Kursi’yi okudu. Ardından ; And olsun ki size Rasul geldi. ‘ ayetini okudu. Namazını bitirince ,namazından gördüğümü ona sordum.

Dedi ki : Kim , benim yaptığım gibi yaparsa , bu onun için kabul olmuş , geçmiş ve gelecek yirmi yılı için makbul oruç gibi olur , o gün oruçlu olarak sabahlarsa , altmış yıllık geçmiş oruç ve altmış yıllık gelecek oruç yerine geçer.” dikkat ederseniz Fazilet Neşriyat bu rivayetin namazdan sonraki kısmında kullandığını görüyoruz. ,(Bu rivayette Namaz 14 rekat Faziletin Neşriyat’ın kullandığı 10 veya 100 şeklinde tabi ki burada namazı İhlas suresinin okunmasına göre ayarlıyor. Yine namazdan sonraki 14 kez okunma şeklindeki ibare ile bu rivayet örtüşmektedir.)Şimdi dilerseniz bu rivayet hakkında alimlerimiz neler demiş bir bakalım.

Hz.Ali(r.a) efendimiz bizler için bir ışık ve rehber asla onu kötüleme amaçı gütmemekteyiz ama birileri Hz.Ali (r.a) ismi üzerinden mezhep oluşturup bu dini içerden cökertmeyi amaçlamış ise buna da sessiz kalamayız.Tıpki kandillerin ilk temelini atan şia devleti fatimiler gibi.Mevzumuza devam edecek olursak : el-Beyhaki,Şuabü’l- İman : c.3/3841.Senedinde Muhammed İbn Muhacir vardır.Ahmed İbn Hanben,o hadis uydurur demiştir.İbnü’l – Cevzi , el-Mevduat : c.2 s.130 (1014)

Bu , kesinlikle ”mevzu” olan bir hadistir. Ravilerin isnadına uydurma isimler koyuyorlar. Onların kim oldukları sorulduğunda,onları bilmedikleri ortaya çıkardı. İsnadında İmam el-Ukayli,ed -Duafau’l Kebir (1695)adlı kitabında , Muhammed İbn Muhacir(el-Kureşi) için”O’nun Nafi’den ve İbn Ömer’den rivayetlerine uyulmaz”der. Buhari de aynı görüştedir.

İbn Arrak ,Tenzihu’ş-Şeria: c.2, s.55. e…..

Beyhaki’ye ait olduğu öne sürülen bu görüş,el-Beyhaki’nin değil, Ahmed İbn Hanbel’in görüşüdür. O şöyle der : ” Bu hadis  ‘münker’ olmakla beraber uydurma hadise benziyor.Rivayetinde Osman İbn Said gibi ‘mechuller’ vardır. Allah daha doğrusunu bilir. ”(el- Beyhaki,Şuabü’l-İman:c.3,s384

İbnü’l-Cevzi(rh.a) el-Mevduat’ta der ki :

”Hakeza bu hadis de kesinlikle ‘mevzu’olan bir hadistir.İsnadı karanlıktır.Sanki bu hadisi uyduran kimse,rastgele önüne çıkan her ismi rivayetine yerleştiriyor.Ve hiç adı bilinmeyen kimseleri isnadında zikrediyor. Bu (uydurma) hadisin isnadında Muhammed İbn Muhacir denen bir adam vardır.İbn Hibban onun hadis uydurdupunu söyler.”Kaynak: el-Mevduat: c.2s.130/1014 Ayrıca Bakınız el – mevduat: c.2,s.445. Thk.DR.NUREDDİN BOYACILAR)

İmam el-Ukayli, ed-Duafau’l -Kebir adlı kitabında Muhammed İbn Muhacir (el-Kureşi) için ”Onun Nafi’den ve İbn Ömer’den rivayetlerine uyulmaz”der.Buhari de aynı görüştedir.

3-Şa’ban’ın On Beşinci Gecesi Namazı:

“Bu namaz yüz rekâttır, elli selamla kılınır. (Bu namazı kılan) her rekâtta, Fatiha’dan sonra on kez İhlâs suresini okur. Bundan sonra, daha rükû etmeden ‘Teravih Tcsbihatı’nı okur. Ondan sonra secdeye gider, secde de;

Allah’ım!

Sen’in yedi gökleri ve yedi yeri nurlandırıp aydınlandıran, zulmetleri gideren, ilk insanların ve son insanların işlerinin salah bulduğu vechinle, yine Senin verdiğin nimetlerini almandan, bana verdiğin afiyetin değişmesinden, Senin rızanla Senin gazabından korunur, Senden yine Sana sığınırım, Senin övgün yüce olmuştur.

Ben ne Senin övgünü hakkıyla yapabilir ve ne de Sana yapılacak şükre güç yetirebilirim. Sen ancak kendi nefsini övdüğün gibisin.

Ey Celal ve İkram sahibi! Bedenim ve hayalim Sana secde em, kalbim Sana secde etti, Seni ikrar etti dilim, işte ben Senin huzurundayım. Ey her büyükten büyük olan! Benim büyük günahımı bağışla şüphesiz ki Senden başka günahları bağışlayan yoktur ey yüce Allah’ım! dedikten sonra başını secdeden kaldırır, Allah’ın Rasülüne salât ve selam getirir ve şöyle dua eder.

Allah’ım! Kullarına taksim ettiğin hayırlardan, La ilahe İllallah ile en bol nasib alanlardan eyle. Bana korkan, şirkten arınmış kafir olmayıp her kâfirden ve her şaki’den beri olup Sana iman eden pırıl pırıl bir kalp ver. Sonra ikinci secdeye gider ve o secdede, yüzümü seyyidim için toprağa sürüyorum. Seyvidimın yüzünün hatırı için bütün yüzlerin toprağa sürülmesi bir haktır. Ey İlahım! Sana secde ederek yere kapanan bir yüzü mahrum erme, der.”

Yukarıda rivayet edilen uydurma olan hadis ile ilgili çok uzun değerlendirmeler mevcut olmakla birlikte konuların iyice uzamaması adına kısa bir değerlendirme ve kaynakları veriyoruz.Dileyen verdiğimiz kaynakları araştırıp detaylı okuyabilir.  Buraya Kaynak Yazılacak Unutma uzunu kısalt.

4-Şaban Ayının On Beşinci Gecesi Namazı (Beraat Namazı):

İbn Ömer Allah’ın Rasulü’nden (s.a.v) rivayet ediyor:Kim, şabanın on beşinci gecesi bin kez İhlâs suresini, yüz rekât namazda okursa, o kimseye ölüp dünyadan çıkmadan önce, Allah ona rüyasında yüz melek gönderir, o meleklerden otuzu onu cennetle, otuzu onun cehennemden emin olduğunu müjdeler, otuzu da onu hata yapmaktan korurlar, on tanesi de ona düşmanlık edene tuzak kurarlar.”

İbnül Cevzi rüm ravilerinin “meçhul” olduğunu söyler.ez-Zehebi bunu Ali İbnû’I-Hasen Ali, eş-Şuri (ibn Yamur  eş-sami)adına uydurmuştur der. Daha bir çok rivayet bu yukarıdaki sözün sahte ve uydurma olduğunu dile getirir.

Es-Suyuti,el-Leali el-Masnua fi’l -Ehadis el – Mevdua :c.2,s.58-59 (Cafer İbn Muhammed ravilerinin hemen hepsi babasından üc yoldan bilinmeyen kimselerdir.İsnadında zayıflar çoktur.Hadis olması mümkün değildir.) 

Yukarıdaki hadise benzer üc tane daha farklı müjdeler veren hadis türleri vardır. Biz bunları konumuzun uzamaması adına eklememekle birlikte bu rivayetler İbn Ömer ve Cafer İbn Muhammed’den rivayet edilmiştir.

Yine Ebu Hureyye (r.a) isnad edilerek uydurulan 50 rekatlık bir namaz türü rivayetlerde geçmektedir. Bu konu ile ilgili İbn Hacer şunları söylemektedir. ”İbn Nasır denen adamın Allah’tan korkusunun bu kadar az oluşuna hayret ediyorum. Nasıl olur da hem bu hadisi rivayet etti ve hem de hadisin mevzuluğu konusunda sustu…” Kaynak: Ez-Zehebi, Mizanu’l – i’TİDAL : C.3 ,S.565 (7205),ibn Haver , Lisanü’l Mizan : c.5 , s.177 (619)

el-Cevzekani ve İbnûl-Cevzî bu hadisi Ömer’den (rivayet edilişini) tahric ettiler. Ed-Deylemi, Muhammed İbn Mervan ez-Zuhel, ve Ebu Yahya’dan naklederek diyor ki :

“Nebi’nin (sallallahu aleyhi ve sellem) ashabından otuz dört kişi Allah’ın Rasulü’nün (sallallahu aleyhi ve sellem) şöyle dediğini bana söylediler, deyip yukarıdaki hadisin aynısını rivayet ettiler.” ettiler.(el-Leknevi,el-Asar el – Merfua fi’l – Ahbari’l – Mevdua: s.79)

İbnû’l-Cevzî bu hadis hakkında şunları söyler:

“Bu hadisin ‘mevzu’ olduğuna dair hiçbir şüphe yoktur.Ravilerin çoğu ‘meçhul’ dür. Ayrıca senedinde çok zayıf olan kimseler vardır. Hadis bu şekliyle olması mümkün olmayan bir şeydir Bu namazı kılanları hepimiz çok görmüşüzdür. Geceyi kısaltmak isterlerken fecr namazını kaçırırlar. Böylece tembel olarak sabahlarlar. Cahil mescid imamları bu namazları, Reğaib namazıyla beraber insanların cahillerini tuzağa düşürmek için bir tuzak olarak kullanırlar ve bununla toplumda kendilerine bir yer temin etmek isterler. Mescidlerde vaaz verenler bununla anlattıkları hikâyeleri süsleyip doldururlar. Bunların hepsi gerçeklerden uzaktır.” (el-Mevduat:c.2,s.128)

Elfiye Namazı diye adlandırılan rivayetlerle ilgili yine bilgi vermek gerekirse: Bu hadis bir senedi Abdullah İbn Ömer’e diğeri Cafer İbn Muhammed ve onun da babasından rivayet ettiği bir senedle rivayet edilr.. İbnu l-Ccvzî her ık. hadisi de scncdlcriyle zikreder.

Abdullah İbn Ömer’den gelen rivayet:

a) “Kim Şa’ban’ın on beşine, gecesi, yüz rekâtta bin kez , ihlas süresini okursa; Allah uykusunda onu cennetle müjdeleyen otuz melek ve cehennemden onun emin kılındığını kendisine söyleyen otuz melek. onu hata etmekten koruyan otuz melek ve on tanesi de kendisine tuzak kuranlara tuzak kuran on melek göndermedikse o kimse dünyadan ruhunu teslim edip çıkmaz.”

b) Cafer İbn Muhammed ve babası yoluyla gelen rivayet:

“Kim Şa’ban’ın on beşinci gecesi, yüz rekâtta bin kez ihlâs suresini ve her rekâtta da bir kez Fatiha’yı okursa ve on bir kez de ıhlâs okursa .Allah uykusunda onu cennetle müjdeleyen otuz melek ve cehennem azabından kendisinin emin kılındığını kendisine söyleyen otuz melek, onu hata etmekten koruyan otuz melek ve on tanesi de düşmanlarım yazan on melek göndermedikçe o kimse ölmez.

Bu iki rivavet hakkında İbnû’l-Cevzî şöyle der:

“Bu hadisin üç yolunda da bulunan meçhul raviler yüzünden kuşkusuz, bu uydurma’dır. Bunun senedinde çok zayıf olan raviler vardır.Böyle bir hadisin olması kesinlikle imkansızdır.Bu namazı kılanları hepimiz çok görmüşüzdür. Geceyi kısaltmak isterlerken fecr namazını kaçırırlar. Böylece tembel olarak sabahlarlar. Cahil mescid imamları bu namazları, Reğaib namazıyla beraber insanların cahillerini tuzağa düşürmek için bir tuzak olarak kullanırlar ve bununla toplumda kendilerine bir yer temin etmek isterler. Mescidlerde vaaz verenler bununla anlattıkları hikâyeleri süsleyip doldururlar. Bunların hepsi gerçeklerden uzaktır.”

Ebu Şame İbnû’l-Cevzî ‘nin bu yorumunu şu sözlerle destekler niteliktedir.

Bunun hepsi ,saptırıcı olan abidler tarafından ihdas edilmiştir.Bu fasık ve azgın olan kimseler tarafından meydana geldiği zaman ne olur ?

Bu geceleri , zahir ve batın olan birçok günah işleyerek ihya etmenin yegane sebebi , meclislerde bunun için buldukları alışılmışın dışındaki yakıtın fazlalığından geliyor.Onlar bu geçeleri ihya etmeyi Allah’a yakınlık sayıyorlar.Halbuki bu , ancak günah işlemeye münkerleri izah etmeye ve bid’at ehlini işlediklerinde kendilerine şiar ettikleri şeyde takviyedir.Şeriatta meclislerde ihtiyaçtan fazla yakıtın (Aydınlatmanın) fazlası müstehap olduğuna dair bir nas gelmemiştir.Cahil hacıların arafe gecesi Arafat dağında ve kurban kesme günü Meş’ar’i – Haram’da yaptıklarıda bu kabil şeylerdendir.Bunun hepsinin inkarı ve bid’at olduğunu söylerek red edilmesi gerekir.Bu münkerdir ve temiz şeriata aykırıdır…İmam et Turtuşi ,Kavreyan halkının Ramazan ayında Teravih’in son gecesi bir araya gelerek,mescidlere özel minberler koyarak toplanmalarının bid’at ve münker olduğu ve İmam Malik (rh.a) ‘in de bunu mekruh gördüğünü onlara beyan etmiştir. (Kaynak Buraya388)

Elfiye Namazı Ihyau Ulumi’d-Din’ de, Ebu Hamid el-Gazalî’nin söylediği kadarıyla, Zeyd İbnû’l-Ammî’den rivayet edilen bir hadistir. Lafzı şöyledir:

”Kim Şabanın yarısı gecesi yüz rekât namaz kılar ve her rekâtta bir kez Fatihatu’l-Kitab ve on kez İhlâs suresini okursa ki bu bin kez eder, Allah o kimseye yüz melek müvekkel kılar. O meleklerin otuzu hayır işlemede muvaffak olması için ona yardım eder. Otuzu onun başına bir kötülüğün gelmesine engel olur. Otuzu onu hata işlemekten korur ve onu da gelecek yıla kadar onun başına bir tuzak kurana tuzak kurar.”Kaynak (389Eklenecek)

Muhammed İbn Abdilvahid İbrahimi’l-Ğafikî der ki:

Selefi salihin bu namazı kılıyordu ve bunu ‘Salatu’l-Hayr’ [hayr namazı| olarak adlandırırlardı. Bunun için bir araya gelirler hatta cemaatle de kılarlardı.”Kaynak (390Eklenecek)

el-Gazali’nin zikrettiği uydurma hadis hakkında el-Ğafikî (H.549-619) diyor ki:

Bu hadiste el-Hasen’den rivayet edildiğine göre Rasulullah (sallallahu aleyhi ve sellem) şöyle demiştir:

Allah’ın Nebisi nin (sallallahu aleyhi ve sellem) otuz sahâbîsi kim bu namazı bu gecede kılarsa Allah Azze ve Celle ona yetmiş kez bakar ve her bakışında onun yetmiş ihtiyacını giderir, bunun en küçüğü bağışlanmaktır.

el-Ğafikî (H.549-619) devamla Şa’ban’ın yarısı gecesini namazla ihyasının müstehab olduğunu söyler.”

Ebu Şame (rh.a) Reğaib Namazıyla ilgili açıklamalarda bulunurken, ‘Şa’ban’ın yarısı gecesinde Allah’ın Kelb kabilesinin koyunlarının sayısı kadar insanı cehennemden azad edeceğine dair hadisle ilgili şunları söyler:

Bunda asla özel bir namazın gerektiğine dair herhangi bir beyan yoktur. Ancak bu hadis olsa olsa, bu gecenin faziletine delâlet eder. Gece namazı veya teheccüd bilindiği gibi senenin bütün gecelerinde müstehabtır. Bilindiği gibi gece namaz. Nebi’ye(sallallahu aleyhi ve sellem) vacibdi. Dolayısıyla bu gece de Rasulullah’ın (sallallahu aleyhi ve sellem) gece namazlarım kıldığı geceler arasında bulunan bir gecedir.

Burada sakıncası olan şey,bazı geceleri özel olarak özel şekilde kılınan bazı namazları tahsis etmekdir.

Bu namazları, Islâm’da dinin şeairi olarak sabit olmuşolan Cuma,Bayram, Teravih namazları gibi izhar etmek, küçüklerin bu namazı kılmaya sebep olmaktadır. İnsanlar; babalarının farz namazlara gösterdikleri önem kadar bu namazlara önem verdiklerin, görmeleri sebebiyle, onları taklid ederek bu namazları kılıyorlar hatta bu namazlardan daha çok bu gecenin namazına önem atfediyorlar.

Bunu da izhar etmek için yine mescidleri gereğinden fazla aydınlatma, bu sebeple İslâm’dan uzak olanların yaptıkları gibi, harcamalar yapma ve bunda israf derecesine ulaşma gibi ameller avam halkın yapa geldikleri şeyler haline gelmiştir. Maalesef bunda ‘Hakkın nurunu, bâtılın karanlığı ile karıştırma ve yalan uyduran yalancıların ve cahil olanların fiillerine önem verme vardır.”Kaynak Eklenecek 392

el-Leknevi bu rivayet hakkındaki ta’likinde şöyle der:

• Bu hadis mevzudur. Ravilerinin hepsi bütün yollardan mechuldürler. Ravileri arasında çok düşük olanlar vardır. Hakeza İbnû’l-Cevzî ve İbn Arrak (el-Kinanî) aynı görüştedir.Kaynak Ekle,

Yine İmam Nevevi (Allah ona rahmet etsin) ‘el-MECMU’ isimli kitabında şöyle demiştir:

”Regaip namazı olarak bilinen; Receb’in ilk cuma gecesiakşam ve yatsı namazları arasında kılınan 12 rekatlık namaz ŞABAN’IN 15.GECESİNDE KILINAN 100 REKATLIK NAMAZ,bu iki namaz Münker olan iki bid’attır.

Bu iki namazın’Kutül Kulub’ ve ‘İHYAU ULUMİDDİN’ isimli iki kitapta zikredilmesine ve bu ikisinde zikredilen hadislere aldanılmasın. Çünkü bütün bunlar batıldır. Bu iki namazın hükmü kendisine karmaşık gelip onların müstehap olduğu konusunda sayfalarca kitab yazan bazı imamlara aldanılmasın çünkü onlar bu konuda hata etmişlerdir.

Kıymetli kardeşlerimiz, meseleyi kısalta bildiğimiz kadar kısaltarak sizlere aktarmaya çalıştık. Ele aldığımız bu rivayetleri, Buhari, Ahmed B.Hanbel ve İmam Malik gibi alimlerimizin dahi reddettiği kaynakça belirterek yazdığımız yazılardan hepimize malum. Böylelikle bizler de bu kişilerin hadislerinde sıhhat açısından sorunlu olduğunu aktarmış bulunmaktayız.

Bu namazların İslam ümmetine verdiği zararları da Allah’ın izni ve inayeti ile başka başlık altında anlatarak tüm bunların daha iyi pekişmesini sağlayacağız. Bu zamana kadar yazılan Regaip , Miraç , Beraat ve Kadir Gecesi kılınması gereken namazlar(uydurma namazlar) konusundaki reddiyelerimizin en zor ve karmaşık olanı bu reddiyemizdir. Sebebine ise Beraat Gecesi hakkında birçok mevzunun bulunmasıdır. Duhan Suresi’nin 3.ayetinde, Allah’ın yeryüzüne inmesi gibi mecazi manaları fazlası ile içermesi doğrultusunda son derece akıl karıştırıcı, ihtilaflı ve kabul görmeyen konular olabilmektedir. Bu yüzden dikkatli bir şekilde rivayetleri ele aldık.

Sonuç olarak; Fazilet Neşriyat yurtlarda ve kurslarda bu günlere özel BİD’AT NAMAZLARI TAVSİYE DİYEREK, GENÇLERE AŞILAYIP CEMAATE ENTEGRE EDİYOR. KÜÇÜK YAŞTA BUNU SORGULAMADAN İNANAN EVLATLARIMIZ DA BU KONUDA NASIL GÖRDÜLER İSE ÖYLE DEVAM EDİYOR VE BİD’ATLAR BELLİ BİR SÜRE SONRA NAFİLE ADINI ALIYOR . BÖYLELİKLE BİR NESİLLLE BERABER GERÇEK SÜNNETLER GİTTİKÇE YOK EDİLİYOR!

Tüm bunların izahatlarından sonra yazmış olduğumuz diğer reddiyelerimizin hepsini alt başlık olarak yazının sonuna içerik linkleri ile birlikte eklemekteyiz. Aklınızda hiçbir soru işareti bırakmayacak şekilde konu ile ilgili bu kitaba yazmış olduğumuz tüm reddiyelerimiz okursanız tümünde ne kadar tutarlı, makul ve delilleri ile yazmış olduğumuzu anlayacaksınız.

Selametle kalın….

Fazilet Neşriyat’ın Batıl ibadetler Kitabına Reddiyelerimiz

https://suleymanlihaber.com/fazilet-nesriyatin-kitabini-almayin.html

Fazilet Neşriyat’ın ‘Muharrem’in Biri İle Onu Arasındaki Namazlar’ Reddiyesi

Fazilet Neşriyat’ın ‘Sene Sonu ve Sene Başı Kılınan Namazlar’ Reddiyesi

Fazilet Takviminin’Hacca Gidemeyen Müslüman Ne Yapmalı?’ Yazısına Reddiye

Fazilet Neşriyat’ın ‘Kurban Kesemeyenler Ne Yapmalıdır?’ Yazısına Reddiye

Fazilet Neşriyat’ın ‘Husamâ Namazı’Yalanı

Fazilet Neşriyat’ın ‘Mi’rac Gecesi Yapılacak İbadetler’ Uydurmasına Reddiye

Fazilet Takvimindeki ‘Kadir Gecesi Namazına’ Reddiye

Fazilet Neşriyat’ın ‘Beraat Gecesi Yapılacak İbadetler’ Uydurmasına Reddiye

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

2 Yorum

  1. yazınız güzel ama gözden geçirin kaynaklardan bazıları eklenmemiş.emek verilmiş Allah razı olsun bizde hep süpheli ve düşünceli idik bu tarz ibadetlerde bid’at kavramını tanıttığınız ve delillendirdiğiniz için saolun.

    Cevapla
    • 8 Mart 2023, 13:56

      Bazı link düzeltmeleri yazımızda devam ediyor.Şuan yoğun bir baskı olmasına binaen tasalak metin olarak yayınladık gün içerisinde sorunlar düzeltilecektir.Uyarınız için teşekkür ederiz.

      Cevapla