Hz.Peygamber’in Çocukluk Devri

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Peygamber Hz.Muhammed (s.a.v) efendimize peygamberlik verilmeden önceki yaşantısı ve gelişen bazı olayları Hz. Muhammed’in Doğumu, Hz. Muhammed’in Soyu (Nesebi), Hz. Peygamber Süt Annesi Yanında, Medine’yi Ziyaret gibi olaylardan sırasıyla bahsedelim.

a) Hz. Muhammed’in Doğumu

Ebrehe’nin olayı miladın 571. yılında olmuştu. Bundan 50 gün sonra nisan ayında rebiülevvel ayının 12’nci gecesi Hz. Muhammed aleyhisselam dünyaya geldi. O’nun doğduğu sabah âlem başka bir âlem oldu. Cihan nurla doldu.

Babası Abdullah

, az zaman önce vefat etmiş olduğundan biricik oğlunu göremedi. Anası Âmine, nur topu gibi bir oğlan doğurunca dedesi Abdülmuttalib büyük bir ziyafet verdi. Kureyş ulularını davet etti. Sevgili torununa ne ad koyduğunu soranlara:

– Muhammed ismini verdim, dedi.

Onlar:

– Ataların arasında bu adı taşıyan yoktur, bu adı koymaktan maksadın nedir, diye sordular.

– Umarım ki, O’nu gökte Hak, yerde halk pek çok methedip övecektir, diye cevap verdi.

b) Hz. Muhammed’in Soyu (Nesebi)

Hz. Muhammed Kureyş’in köklü ailesindendir. Soyu, Hz. İbrahim’e dayanır. Babası Abdullah, Hâşimoğullarından olup Abdülmuttalib’in en sevgili oğlu idi. Annesi Amine, Zühreoğullarındandır. Her ikisi de Mekkeli olup birkaç gömlek sonra soyları birleşir.

c) Hz. Peygamber Süt Annesi Yanında

Mekke ulularının bir âdeti vardı. Çocuklarını etraflardaki kabilelerden süt annelere verip baktırırlardı. Çünkü Mekke’nin havası sıcak olduğundan küçüklere pek yaramazdı. Mekke civarında yaşayan kabileler zaman zaman gelip emzirmek için çocuk alırlardı.

Sa’d kabilesinden Halime adında bir kadın emzirmek için Muhammed’i almak istedi. Fakat yetim olduğunu öğrenince tereddüt etti. Çünkü bir yetimi emzirmenin pek o kadar kârlı bir iş olmayacağını düşündü. Fakat sonradan bu yetimi aldığına çok sevindi.

Çünkü bu yetim çocuk ona çok uğur getirdi. Halime O’nu öz evladından çok sevdi. Şeyma adındaki kızı da Hz. Muhammed’i çok severdi. O’nunla kardeş kardeş geçinirdi. Daima beraber oynarlardı. Bütün aile halkı bu yetim çocuktan memnundu. Halime’nin kocası

Haris bir defa şöyle dedi:

– Halime, bu çocuğun ayağı çok uğurlu geldi bize. O evimize ayak basalı beri davarımızın sütü, sütümüzün yağı çoğaldı. Evimize bet bereket geldi. Elimiz genişledi. Ben bu çocukta bir başkalık seziyorum.

Peygamberimiz çölde bu aile yanında beş yıl kadar kalmıştı. Hz. Peygamber süt annesini çok sayardı. Halime kendisini ziyaret ettiği zaman, onu “Anacığım” diyerek karşılar, çok hürmet gösterirdi. Bu aileye daima yardım etmiştir.

Hz. Peygamber, Hatice ile evlendikten sonra Mekke civarında kıtlık olmuştu. Halime, Mekke’ye gelerek Hz. Peygamber’i buldu. Yanında bir deve, kırk baş koyun olduğu halde çöle, kabilesine döndü.

Bunları ona Peygamberimiz bağışlamıştı. Hz. Muhammed aleyhisselam süt annesini bırakıp Mekke’ye ailesi yanına geldi. Annesi Âmine ile sadık hizmetçileri Ümmü Eymen O’nun üstüne titriyorlardı. O’nu esen rüzgardan bile sakınıyorlardı.

d) Medine’yi Ziyaret

Peygamber Efendimiz’in annesinin Medine’de akrabaları vardı. Hem onları ziyaret etmek , hem de yetim yavrusuna, yüzünü görmek nasib olmadığı babasının mezarını ziyaret ettirmek maksadıyla yavrusunu yanına alarak Medine’ye gitti. Peygamberimiz o zaman altı yaşında idi.

Dayıları yanında bir ay kadar misafir kaldılar. Babasının mezarını ziyaret ederken öksüz kalmanın acısı tazelendi. Misafirlik bitince annesiyle çocuğu, yanlarında sadık hizmetçileri Ümmü Eymen olduğu halde Mekke’ye dönmek üzere yola çıktılar. Kızgın çölleri aşarak ata yurduna döneceklerdi.

Bir akşam yine ufuktan güneş batarken Medine’nin 23 mil cenubuna düşen Ebva köyüne geldiler. Geceyi orada geçirdiler. Burada anne hastalandı. Son dakikalarını yaşadığını anladı. Biricik yavrusunu şefkat dolu gözlerle süzdükten sonra öptü, öptü; parçalanan bağrına basarak analığın bütün duygularıyla O’nu okşadı.

Bütün duygularını O’na vermek istiyordu. Daha ana karnında iken babasını kaybeden bu yavrucak şimdi de anneden mahrum kalacaktı.

Bu acıyı bütün varlığıyla hisseden anne, oğlunun masum yüzüne baka baka şu anlamda bir şiir söyledi.

“Her yeni eskiyecek ve her şey yok olup gidecektir.
Ben de öleceğim, fakat buna gam yemem,
Çünkü temiz bir çocuk doğurdum,
Dünyaya bir büyük hayırlı varlık bırakıyorum.”

Bu sözlerden sonra gözlerini yumdu. Ümmü Eymen çocuğu alarak Mekke’ye döndü.

Hz.Peygamber’in Çocukluk Devri

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir