Sakın Üzülmeyin Kazanan Bizleriz

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Allah’ın selamı, rahmeti ve bereketi cümlemizin üzerine olsun kıymetli Süleymanlı Haber takipçileri ve saygıdeğer okuyucularımız.

14 ve 28 Mayıs 2023 Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde, Süleymanlı Haber olarak Millet İttifakının Cumhurbaşkanı adayı olan Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’ nu destekleyeceğimizi gerekçeleri ile duyurmuştuk.

Türkiye Cumhuriyet’i 2023 yılında yapılan seçim sonuçları neticesinde destek verdiğimiz Sayın Kemal Kılıçdaroğlu ve Millet İttifakı, ikinci turda, matematiksel hesaplara göre seçimi kaybetmiştir.

Netice olarak birçok kardeşimizden samimi üzüntü mesajları almaktayız. Tabii milletvekilliğini kaybettiğimiz bölgelerde de kazananlar tarafından aşağılama ve alay nitelikli mesajları aldığımızı da bildirmek isteriz.

Kıymetli Süleymanlı Haber takipçileri, seçimin matematiksel olarak kazananları olmasak da ahlaki olarak kazananları bizleriz. Şöyle ki bin bir şaibe ile gerçekleştirilen bir seçim sürecinde,22 yıllık yalana ortak olmadığınız için bizler kazananlarız.(Şaibeden kasıt gerek devlet kurumlarının gerekse diğer kurumların adaletli olmamasıdır.)

Seçim boyunca vatandaşına ‘Terörist, hain, FETÖCÜ’ gibi ithamlarda bulunan, her türlü liyakatsizliği- kötü yönetimi ön gören ve cehaletin kapılarını sonuna kadar aralayanlara hem destek vermedik hem de 22 yıllık günaha ortak olmadık.

Üstelik bir seçimlik mesele de değil bu. Türkiye’nin ekonomi, hukuk, eğitim, sağlık gibi pek çok alanda var olan bir yığın sorununun çözüme kavuşmadan sürüp gitmesine sebep olabilecek bir sosyolojik gerçeklik meselesidir.

Bu süreçte Sayın Kemal Kılıçdaroğlu istişare mekanizmasını çalıştırarak zamanında CHP’nin yapmış olduğu tüm sorunlu konularda büyük bir erdem göstermesi, helalleşme eylemini en doğru şekilde yerine getirmiştir. Aynı zamanda önceki hatalarından dönüp tövbe ederek hem CHP tarihi açısından hem de Müslümanlar açısından son derece hayırlı adımlar atmıştır.

Üzülerek belirtmek gerekir ki halen CHP içinde bulunan bazı kilit yapılar Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’nun bu atmış olduğu güzel adımların önüne engel koyarak kazanmasına mani oldular. Umuyoruz ki bu kilit yapı biran evvel temizlenir.

Süleymanlı Haber ekibi olarak bizler ve siz kıymetli okuyucularımız unutmayalım ki mevcut iktidara rey atmamamızın altında, İslami hassasiyetimiz ve milli değerlerimizin var olması…

Mevcut iktidar ve yandaşlarının, CHP ve Kemal Kılıçdaroğlu’na oy verenlere attıkları “LGBT, PKK, FETÖCÜ” iftiralarının hiçbiri tutmadığı gibi tüm bunların arka planında mevcut iktidarın olduğunu halkımız araştırıp delilleri ile paylaşmıştır. Bizler de Süleymanlı Haber olarak paylaşımlarımızda bunlara ve delillerine yer verdik. (Burada siyasi amaçlı değil de vatandaş ve Süleymanlılar olarak hür irademizi kullanarak yazdığımızı belirtmek isteriz.)

Ülke derin bir yoksulluk yaşıyor. Milyonlarca insan açlık sınırının altında gelirle hayata tutunmaya çalışıyor. Bırakın sağlıklı gıdaya ulaşmayı binlerce aile geceleri aç yatıyor. Hiçbir vasfı, eğitimi olmayan bir gün bile çalışmamış elitler milyon dolarlarla oynarken, lüks araçlarla pozlar verirken binlerce üniversite mezunu genç park-bahçe işlerinde çalışmak için sınavlara giriyor, ter döküyor. Dört kişilik bir ailenin yoksulluk sınırı aylık 10 bin liranın üzerine çıktı. Açlık sınırı ise 3 bin 400 lira oldu. Başta gıda olmak üzere birçok temel kalemde enflasyon yıllık yüzde 30’ların üzerine çıktı. Artan üniversite mezunu işsiz genç oranı da en az enflasyon kadar can acıtıcı…

Bunun içindir ki Gerçek Süleymanlılar ahlaki olarak kaybetmediler. Ancak binlerce insanın vebaline girenler dünya hayatında kazanmış gibi görünseler de ahirette kaybetmeye mahkumlardır.

Yandaşlarına, yaptıkları birçok şeyin Allah’ın kitabına ve sünnete uymadığı konusunda uyarılarda bulunduğumuzda aslında kendileri de bunların hata ve yanlış olduğunu kabul etmekteler. Sonra da “AMA…..” diye başlıyorlar bahaneleri sıralamaya. Ama vatan, ama din, ama terör, ama! ama! ama!. Aması çok gerisi yok. Hep altını dolduramadıkları ezber cümleler. Saydıkları, sıraladıkları şeylerin aynısını karşı taraf yapınca günah oluyor. Ama kendi tuttuğu parti yapınca kılıf uyduruyor veya geçiştiriyorlar. Çünkü bunları savunanların duruşu İslam’dan gelmemekte, algıdan gelmektedir. (İktidarın -kendi seçmen kitlesinin de içinde yer aldığı- toplumla çelişik olduğu ve bu çelişkinin artık hiçbir şekilde gizlenemeyecek duruma geldiği muhakkak. Eleştiriler de zaten muhalefetin bu çelişkinin gerçek sebepleri üzerinden, mesela ekonomi ve ekonomi yönetiminin ürettiği yoksulluk üzerinden, ya da mesela hukuk ve hukuk yönetiminin yarattığı adaletsizlik üzerinden yapılması gerektiğini söylüyor.)

Biz bir partiye oy verince onu savunmuş olmuyoruz. Ama seçim döneminde gereğini yaptık. Hiç bir zaman particilik oynamadık. Gerekeni yaptık ve bitti. Seçimden sonra herkes hizmetine baktı, işine devam etti.

Bize “Siz hiç İslami partilere destek vermediniz!” diye sıkıştırıyorlar. İslami parti denmesi bile hastalıklı bir şey lakin yine de seçimde İslam’a aykırı olanlara karşı dik duruş gösterip gereğini yaptığımızı dile getiriyoruz.(Dinin yücelmesi için, İslam’ın yayılması için, Kur’an hizmetlerin çoğalması için her partiyi, her sistemi, her gücü, her şeyi, her kişiyi kullanabilirsiniz. Çünkü mülkün sahibi Allah cc tır. O mülkte de Allah’ın cc ismi yüceltilmesi lazım gelir. Ama partilerin senin üzerinden reklam yapmasına, gelip boy boy poz vermesine, insanları din ile aldatmasına, kendi partisini yüceltmesine de müsaade edilmez. Bu bir vebaldir. Kim buna izin veriyorsa hatadadır.)

TV ve İnternetlerden algısı yönetilen, beyinleri uyuşturulmuş, düşünme yetilerini kaybetmiş kendisi ile aynı partiye rey atmayan kişileri kâfir, müşrik, münafık, vatan haini, fetöcü, terörist gibi şeyler ile etiketleyecek kadar seviyesizleşen insanlara ne derseniz deyin anlatamazsın.

Çünkü parti tutmayı taraftarlık gibi takım tutmaya çevirmişler. Tuttukları partiyi din yerine koymuş, öylesine bağlanmışlar ki aksi görüşe tahammülleri bile yok. Yanlarında Allah’a kitaba, küfür edilince çıtları çıkmaz. Ama yolda geçerken birisi partilerini eleştirse durup müdahil olur, kavga eder, tehditler savururlar. Ama dini savunmaya gelince sus pus olurlar. İşte bu kadar İslam’dan uzaklaşmış insanlar var her parti içerisinde. Bunlara yapılacak tek şey var. O da uzak durmak. Etrafına yaklaştırmamak. Kelimeleri bile ziyan etmemek.

Kıymetli okuyucularımız, bizim bir partimiz yok. Bu da oy hakkımız yok demek değildir. Biz de herkes gibi gider oyumuzu kullanırız. Oy kullanırken ferasetlerine güvendiğimiz istişare ettiğimiz insanların görüşlerini tercih de edebiliriz. Biz böyle istişare yapınca “sizin aklınız yok mu ” oluyor.

Ama kendileri tv lerden uyuşturulup algıya gelince aklı olmuş oluyor. Kendi düşüncesi zannediyor. Evet, biz güveniyoruz feraset sahibi olanlara. Çünkü görüldü ki, her dönemde aldıkları kararlar yerinde ve isabetli oluyor. Bu insanlar gözleri kararmış bir şekilde parti liderleri ne derse onun peşine takılıyorlar. Sonra da bunlar sizin aklınız yok diye etrafa ahkam kesiyorlar. Bazen parti liderinin bir konuda birbirine zıt iki şey söylediği oluyor. İkisini de aynı şekilde ısrarla savunuyor hale düşüyorlar. Halbuki ikisi birbirine zıt. Normalde doğru bir tanedir. Ama ikisini de doğru diye savunuyor. Bu akla mantığa ters deseniz de nafile.

Kıymetli okuyucularımız; ülkemizde oluşan bu hastalıklı parti algısını ancak ferasetli, omurgalı, duruşlu olan insanlar düzeltebilir. Yakın tarihte öyle şeyler yaşadı ki bu millet nasıl davranacağını bilmiyor. Kime güveneceğini bilmiyor. Bunu iyi bilen ve bu kirli siyaseti üstten güdenler milleti kutuplaştırarak, sindirirerek, baskılayarak, korkutarak ve birbirine kışkırtarak parçala böl yönet tekniği ile kontrol etmeye başladılar. Hep böyle oldu. Bu kirli ve omurgasız siyasetle halkı bu şekilde etkileyebilirler. Ama ilim irfan sahibi insanları etkileyemezler.

Karşımızda iki tane parti var. Birisi açık açık düşmanlık yapıyor. Maksadını açık açık sıralıyor. Diğeri de bizdenmiş gibi davranıyor ve diğerinin açıktan tehdit ettiklerini gizliden gizliye yapıyor. Zaten bizi anlayamadıkları nokta da tam burası işte.

Siz mevcut iktidarın yukarda saydığımız lgbt , İstanbul sözleşmesi vb. yaptığını deliller ile ortada olmasına rağmen kabullenmek istemiyorsunuz. Halbuki siz de bu durumdan şikayetçisiniz. İşte biz de tam olarak bunu kabul etmiyoruz. Diyoruz ki: “Açıkça düşmanlık yapan gelsin karşımıza o zaman hepimiz bir oluruz. Kenetleniriz. Belki maddi zararlar verirler. Ama manevi olarak veremezler. Veremediler çünkü. Ama son yıllara bakın. Ülkedeki din anlayışı ne hale geldi.

Ateizm ve deizm aldı başını gitti. Namazlı abdestli insanların çocukları dinden çıktıklarını videolar çekerek ilan eder oldular. Bu sizi hiç rahatsız etmiyor mu?

Ümmeti Muhammedin evladının ıslah ve terbiyesini mesuliyet bilen bizleri rahatsız ediyor. Sen 800 adet imam hatipten 4000’lere çıkan okul adetleri ile gurur duyuyor olabilirsin. Biz ‘O okulların içerisinde ne kadar İslam’a- ehli sünnete uygun eğitim veriliyor?’ sorusuyla ilgileniyoruz. İşte aramızdaki fark bu. Düşman insanı diri tutar.” Ama “siz biz gözümüzle, kulağımızla görmeyelim de ne olursa olsun bu ülkede” diyorsunuz. Bu cehaletin en dip ve en karanlık halidir.

Devlet hastanelerinde cinsiyet değiştirme ameliyatı ücretsiz. İstanbul sözleşmesi kaç sene önce imzalanmış bu ülkede kimsenin haberi yok. Bunu CHP karar alıp yapsaydı ülke ayağa kalkardı. Ama AKP yapınca bir bildiği var. “Yok ya gerçek değildir. Onun haberi yoktur. Bilse izin vermezdi.” gibi komedya ile hazmetmeye çalışıyorsunuz.

Herkes biliyor ancak kimse de buna karşılık veremiyor. Neden çünkü adam namaz kılıyor, kuran okuyor.

Kıymetli okuyucularımız, bu ülkede gündem çok sıcak ve hızlı değişiyor. Kimin ne zaman ne olacağı hiç belli olmuyor. Allah’ın da bir planı var. İnsanların şatafatına şöhretine güçlerine aldanmayın. Duruşunuzu ortaya koyun. Zaten az biraz aklı olan bilir ki; Menfaat isteyen cemaat, iktidarın yanında olur. Ne diye karşısında olsun. Diğerlerinin menfaat uğruna midelerinin kabul etmeyecek şeyleri bile kabul ederek partinin eteklerinde dolaşmasına aldanmayın siz.

Gün gelecek “kandırıldık!” deyip kenara çekilecekler. Bir zamanlar FETÖ’nün de çok güçlü olduğu dönemlerde tüm ülkece 100 bin kişilik stadlarda göz yaşları içinde dans eden kızları İslam’a hizmet nazarı ile alkışlayan bir kitle vardı. İşçisinden bürokrasisine, 7 den 70’e herkes savunuyordu FETÖ’ yü. O zaman da Süleyman Hilmi Tunahan hazretlerinin bu nezih cemaati; “Arkadaşlar bunlar misyoner çalışmaları, dinler arası diyalog çalışmaları yapıyorlar. Bu şekilde şarkı türkü dans ile İslam’a hizmet olmaz. Sakın aldanıp da gitmeyin.” diyordu. Ve yıllar sonra yine bu ferasetli cemaatin dedikleri çıktı.

Şimdi etrafınızda size FETÖ damgası vuran beyinsiz andavallara takılmayın. Gülüp geçin. Hizmetinize bakın. Sakın yese kapılmayın. İnsanların tepkisine aldanmayın.

Ümmeti Muhammedin evladı kuran hizmetleri ile ancak ihya olur. Bırakın diğer cemaatler partilerin peşinde paspas olmaya devam etsinler. Zannediyorlar ki o partileri sayesinde din kurtuldu. (Kendi ağızlarıyla “ne istedilerse yaptık.” dediler. Hala onlar mı kurtarmış olacaklar! )

Allah cc buyuruyor ki, “Ben istersem bir kafir ile bile dinimi kıyama erdiririm.” Bakmayın ortalıkta din, iman, vatan elden gidiyor naralarını atanlara. O sloganlarda onlara ait Biz biliyoruz ki, Allah cc bizimle beraberse kim galip gelebilir. Allah cc bizimle değilse kim yardım edebilir.

Bu hizmetlerin, kendi verdikleri 3-5 kuruşla ayakta durduğunu zanneden zavallılara sadece dua edin. Hidayet dileyin. Bu işlerin öyle şeyler ile yürümeyeceğini dahi bilmiyorlar. Allah’ın yardımı olmadan altından nasıl kalkılır inanmazlar. Bizlerin, Allah’ın cc dinine hizmet olsun diye ayağına gidip zekatını sadakasını istememiz, onları yanıltıyor herhalde.

Şahsi olarak hiçbir şekilde kendisi için 3-5 kuruş borç bile istemeye utanan hocalar olduğunu çok iyi biliyorlar. Koca fabrikası işi gücü olan iş adamlarının sırf Allah’ın dinine hizmet olsun diye gidip ekmek fırınından “talebemize ekmek topluyoruz sizler de istifade etmek ister misiniz bu hayırdan” demelerini bile anlamayacak kadar zekadan yoksunlar onlar.

Bırakın versinler tepkilerini hep öyle oldu zaten. 2014 seçimlerinde de MHP’ye oy verince tepkiler verdiler. Ama sonradan anladılar. Hocam siz ne kadar basiretli insanlarsınız diye tebrikler ettiler.

Allah’ın cc dini yücelsin diye mücadele eden o kadar hayırsever var ki, hiç endişe etmeyin Rabbimizin izni ile. 

Ez cümle sakın üzülmeyin; bizler ahlaki kazananlar, onlar ise ahireti kaybedenlerden  (tövbe etmezler ise )biiznillah. Rabbim ülkemizi görünen görünmeyen fitnelerden korusun. Rabbim sizlerin adetlerini arttırsın. İslama, kurana, sünnette hizmetten ve hidayetten ayırmasın.

Dua ile kalın…

Sakın Üzülmeyin Kazanan Bizleriz

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

2 Yorum

  1. Selamun aleykum
    Allahu Azimussan Kur’an’da “vela tetebeddelul habise biddayyib” “pisi temizle degistirmeyiniz” buyuruyor.
    Siz degistirdiniz.
    Size verdigim cevabi Londra’daki burhan hocaniza sorunuz. Vesselam

    • 1 Haziran 2023, 09:34

      Şimdide Erdoğan ve Akp’nin pisliklerini temize cıkarmak için Nisa Suresinin 2. ayeti Kerimesini mi kullanıyorsunuz ?
      Büyüklerimiz yine haklı cıktı Erdoğan ve AKP’ye oy vermemekle binlerce kez hamd olsun.Allah’ın ayetlerini dahi istismar etmeye devam ediyorsunuz.
      Bu millet sizin İslam dininden gibi görünüp ne zararlar verdiğinizi cok iyi anladı.Siz bu şekilde yaptıkca kaybetmeye mahkumsunuz.