Süleyman Hilmi Tunahan (K.S) Hacca Gitmiş midir ?

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Bir çok insanın bilgisiz ve delilsiz bir şekilde Süleyman Hilmi Tunahan (K.S) üstazımız ile anlatılan ve uydurulan dilden dile aksettirilen yalanlardan bir tanesi de Süleyman Hilmi Tunahan (K.S) nin Hacca gitmesi konusudur.

Bu yazımızda bu konuya ait kısa da olsa bir bilgilendirme yapılmasının uygun olduğunu düşündüğümüzden böyle bir başlık açtık.

Sosyal medyada gerek , Süleyman Hilmi Tunahan(K.S) severlerine kızıp karşı çıkanlar, gerekse yurtlarda ve süleymanlılar da yetişmiş olanların ikili ihtirasları neticesinde suistimal edilen bir konu olarak karşımıza çıkan bu meseleye bir izah getirilmesi gerektiği kanısına vardık.

Sosyal medyada Süleyman Efendi Hac etmiş midir ? diye anket yaptığımızda Yurtlarda yetişen , hoca veya talebe olan büyük bir kesim yapmıştır diye oy verdiğini daha sonrada bu oylamada yaptığına dair bir rivayet kaynak var mıdır diye sorduğumuzda klasik cevaplar hocamız böyle anlatmıştı , diye cümleler söylenmekte.

Şunu kesinlikle beyan etmek gerekirse Süleyman Hilmi Tunahan (K.S) üstazımızın hac yaptığına dair ne bir kayıt , ne bir rivayet , nede Süleyman Efendi’nin böyle bir beyanı vardır.

Hacı Süleyman Hilmi Tunahan (K.S) ifadesini sıkça duyulmasından olsa gerek kavramların karıştırıldığı ve bu kavram karışıklığından dolayı hataların olduğunu düşünmekteyiz.

Biraz ilginç bir yazı olacak belki ama saptamalarımız bizi farklı kılmaya mecbur bırakıyor.

Hacı, Arapça dilinden Türkçe’mize geçmiştir. TDK’ye göre hacı kelimesi ise şu anlama gelmektedir:

– Din buyruklarını yerine getirmek için hacca gitmiş Müslüman

-Hacı diye kime denir?

Hac yolculuğuna çıkan, hac yapan kişilere hacı denir.

Peki sohbet esnasında bazen hacı Süleyman Hilmi Tunahan (K.S) ifadelerini kullananlar olduğuna şahit olabiliyoruz.

Süleyman Hilmi Tunahan (K.S) üstazımız hac ibadetini yapmadığı halde bu ifadelerin nispet edilmesi uygun değildir.

Yine bir günümüzde bir takım kötü zihniyetli insanlar bu kelimeleri alay manasına getirecek şekilde argo kullandığı gibi bizler de bu kelimeleri kullanırken yerli yerinde kullanmalı ve birilerine fırsat vermemeliyiz.

Her fırsatta söylediğimiz gibi bunları yazarken kendi içimizdeki insanların direk eleştirileri ve direk savunma mekanizmalarını harekete geçirip delilsiz savunmaları da son derece yersizdir.

Sizlere bir yerde böyle bir konu açılırsa şöyle sözleri duyabilirsiniz : Süleyman Hilmi Tunahan (K.S) manen hacca gitmiştir, sen anlamazsın bu işlerden, o yüzden bilmediğin şeyler hakkında konuşma tarzında söylemler olabilir.

Bunları burada yazıyoruz ki hem birileri bu söylemleri söylemekten vazgeçsinler hem de , sizin şeyhiniz hacı Süleyman Hilmi Tunahan (K.S) hacca gitmediği halde hacı diyorsunuz hac yaptı diye insanları kandırıyorsunuz tarzında dalga geçer tarzda muameleye son verilmesi iki taraf içinde uygun olacaktır.

Her zaman dediğimiz gibi malesef bir çok hata kendi ellerimizden dolayı olmakta. Süleyman Hilmi Tunahan (K.S) halk ile iç içe bir alimdir.

Ama ne zaman üstazımız vefat etti , mevcut durum değişip tersine dönmeye içe kapanık , belirsiz söylemler ve dine uygun olmayan bazı şeylerden dolayı Süleyman Hilmi Tunahan (K.S) üstazın bizlere bıraktığı diğer islama hizmet edenlerin de bıraktığı tevhid , şuuru farklı bir hale büründü.

Öncelikle yukarıda Süleyman Hilmi Tunahan (K.S) manen hac etmiştir , sen anlamazsın diyenlere cevap olarak : Hac ibadetin manevisi (manen yapılmayacağı) olmadığını ve gerekli şartları taşıdığında bu ibadetin yerine getirilmesi için Allah’ın ayetlerle bildirdiği ve Resulullah bizzat uygulaması olduğunu kısaca hatırlatmalıyız. Hac ibadeti ile ilgili bazı ayeti kerimleri kısada olsa yazımızda belirtmek isteriz.

يَسْـَٔلُونَكَ عَنِ الْاَهِلَّةِؕ قُلْ هِيَ مَوَاقٖيتُ لِلنَّاسِ وَالْحَجِّؕ وَلَيْسَ الْبِرُّ بِاَنْ تَأْتُوا الْبُيُوتَ مِنْ ظُهُورِهَا وَلٰكِنَّ الْبِرَّ مَنِ اتَّقٰىۚ وَأْتُوا الْبُيُوتَ مِنْ اَبْوَابِهَاࣕ وَاتَّقُوا اللّٰهَ لَعَلَّكُمْ تُفْلِحُونَ

Sana hilâllerden soruyorlar. De ki: Onlar insanlar için de, hac için de vakit ölçüleridir. Bununla beraber iyilik, evlere arkalarından gelmeniz değildir. Fakat iyiliğe eren, kötülükten korunan kimsedir. Evlere kapılarından gelin, Allah’tan korkun ki kurtuluşa eresiniz. (Bakara Suresi 189)

وَاَتِمُّوا الْحَجَّ وَالْعُمْرَةَ لِلّٰهِؕ فَاِنْ اُحْصِرْتُمْ فَمَا اسْتَيْسَرَ مِنَ الْهَدْيِۚ وَلَا تَحْلِقُوا رُؤُ۫سَكُمْ حَتّٰى يَبْلُغَ الْهَدْيُ مَحِلَّهُؕ فَمَنْ كَانَ مِنْكُمْ مَرٖيضاً اَوْ بِهٖٓ اَذًى مِنْ رَأْسِهٖ فَفِدْيَةٌ مِنْ صِيَامٍ اَوْ صَدَقَةٍ اَوْ نُسُكٍۚ فَاِذَٓا اَمِنْتُمْࣞ فَمَنْ تَمَتَّعَ بِالْعُمْرَةِ اِلَى الْحَجِّ فَمَا اسْتَيْسَرَ مِنَ الْهَدْيِۚ فَمَنْ لَمْ يَجِدْ فَصِيَامُ ثَلٰثَةِ اَيَّامٍ فِي الْحَجِّ وَسَبْعَةٍ اِذَا رَجَعْتُمْؕ تِلْكَ عَشَرَةٌ كَامِلَةٌؕ ذٰلِكَ لِمَنْ لَمْ يَكُنْ اَهْلُهُ حَاضِرِي الْمَسْجِدِ الْحَرَامِؕ وَاتَّقُوا اللّٰهَ وَاعْلَمُٓوا اَنَّ اللّٰهَ شَدٖيدُ الْعِقَابِࣖ

Hac ve umreyi de Allah için tamam yapın. Eğer bunlardan alıkonursanız, o zaman kolayınıza gelen bir kurban gönderin. Bununla beraber bu kurban, kesileceği yere varıncaya kadar başlarınızı tıraş etmeyin. İçinizden hasta olana veya başından bir rahatsızlığı bulunana tıraş için oruç veya sadaka yahut da kurbandan ibaret bir fidye gerekir. Engellemeden kurtulduğunuz zaman da her kim hacca kadar umre ile sevab kazanmak isterse, ona da kolayına gelen bir kurban gerekir. Bunu bulamayana ise üç gün hacda, yedi de döndüğünüzde ki tam on gün oruç tutması lazım gelir. Bu hüküm, ailesi Mescidi Haram civarında oturmayanlar içindir. Allah’tan korkun ve bilin ki Allah’ın azabı gerçekten çok şiddetlidir. (Bakara 196)

اَلْحَجُّ اَشْهُرٌ مَعْلُومَاتٌۚ فَمَنْ فَرَضَ فٖيهِنَّ الْحَجَّ فَلَا رَفَثَ وَلَا فُسُوقَ وَلَا جِدَالَ فِي الْحَجِّؕ وَمَا تَفْعَلُوا مِنْ خَيْرٍ يَعْلَمْهُ اللّٰهُؕ وَتَزَوَّدُوا فَاِنَّ خَيْرَ الزَّادِ التَّقْوٰىؗ وَاتَّقُونِ يَٓا اُو۬لِي الْاَلْبَابِ

Hac, bilinen aylardadır. Her kim o aylarda hacca başlayıp kendisine farz ederse; artık hacda kadına yaklaşmak, günah işlemek ve kavga etmek yoktur. Siz hayırdan ne işlerseniz, Allah onu bilir. Kendinize azık edinin. Şüphesiz ki azıkların en hayırlısı Allah korkusudur. Ey akıl sahipleri! Benden korkun! (Bakara 197)

لَيْسَ عَلَيْكُمْ جُنَاحٌ اَنْ تَبْتَغُوا فَضْلاً مِنْ رَبِّكُمْؕ فَاِذَٓا اَفَضْتُمْ مِنْ عَرَفَاتٍ فَاذْكُرُوا اللّٰهَ عِنْدَ الْمَشْعَرِ الْحَرَامِࣕ وَاذْكُرُوهُ كَمَا هَدٰيكُمْۚ وَاِنْ كُنْتُمْ مِنْ قَبْلِهٖ لَمِنَ الضَّٓالّٖينَ

Rabbinizin lütfunu istemenizde size bir günah yoktur. Arafat’tan indiğiniz zaman Meş’ari Haram yanında (Müzdelife’de) Allah’ı zikredin. O’nu, size gösterdiği şekilde zikredin. Doğrusu siz, bundan önce gerçekten sapmışlardandınız. (Bakara 198)

ثُمَّ اَفٖيضُوا مِنْ حَيْثُ اَفَاضَ النَّاسُ وَاسْتَغْفِرُوا اللّٰهَؕ اِنَّ اللّٰهَ غَفُورٌ رَحٖيمٌ 

Sonra insanların akıp geldiği yerden siz de akıp gelin. Allah’tan bağışlanmanızı isteyin. Çünkü Allah çok bağışlayıcıdır, çok merhamet edicidir. (Bakara 199)

فَاِذَا قَضَيْتُمْ مَنَاسِكَكُمْ فَاذْكُرُوا اللّٰهَ كَذِكْرِكُمْ اٰبَٓاءَكُمْ اَوْ اَشَدَّ ذِكْراًؕ فَمِنَ النَّاسِ مَنْ يَقُولُ رَبَّنَٓا اٰتِنَا فِي الدُّنْيَا وَمَا لَهُ فِي الْاٰخِرَةِ مِنْ خَلَاقٍ

Nihayet hac ibadetlerinizi bitirdiğiniz zaman, önceleri babalarınızı andığınız gibi, hatta daha kuvvetli bir anışla Allah’ı anın. İnsanlardan kimisi: “Ey Rabbimiz! Bize dünyada ver!” der. Onun için ahirette hiçbir kısmet yoktur. (Bakara 200)

فٖيهِ اٰيَاتٌ بَيِّنَاتٌ مَقَامُ اِبْرٰهٖيمَۚ وَمَنْ دَخَلَهُ كَانَ اٰمِناًؕ وَلِلّٰهِ عَلَى النَّاسِ حِجُّ الْبَيْتِ مَنِ اسْتَطَاعَ اِلَيْهِ سَبٖيلاًؕ وَمَنْ كَفَرَ فَاِنَّ اللّٰهَ غَنِيٌّ عَنِ الْعَالَمٖينَ

Onda apaçık deliller, İbrahim’in makamı vardır. Oraya giren güvene erer. Ona bir yol bulabilenlerin Beyt’i haccetmesi Allah’ın insanlar üzerinde bir hakkıdır. Kim inkâr ederse, şüphesiz Allah bütün âlemlerden müstağni (kimseye muhtaç değil, her şey ona muhtaç)dir. (Haccın Farziyetini Bildiren Âl-i İmrân Suresi 97. Ayet)

جَعَلَ اللّٰهُ الْكَعْبَةَ الْبَيْتَ الْحَرَامَ قِيَاماً لِلنَّاسِ وَالشَّهْرَ الْحَرَامَ وَالْهَدْيَ وَالْقَلَٓائِدَؕ ذٰلِكَ لِتَعْلَمُٓوا اَنَّ اللّٰهَ يَعْلَمُ مَا فِي السَّمٰوَاتِ وَمَا فِي الْاَرْضِ وَاَنَّ اللّٰهَ بِكُلِّ شَيْءٍ عَلٖيمٌ

Allah, Kâbe’yi, o Beyti haram’ı, haram ayı, kurbanı ve (kurbanlardaki) gerdanlıkları insanlar için bir nizam kıldı. Bu, Allah’ın göklerde ve yerde olan herşeyi bildiğini ve Allah’ın herşeyi hakkıyla bilici olduğunu sizin de bilmeniz içindir. (Maide Suresi 97)

اِنَّ الَّذٖينَ كَفَرُوا وَيَصُدُّونَ عَنْ سَبٖيلِ اللّٰهِ وَالْمَسْجِدِ الْحَرَامِ الَّذٖي جَعَلْنَاهُ لِلنَّاسِ سَوَٓاءًۨ الْعَاكِفُ فٖيهِ وَالْبَادِؕ وَمَنْ يُرِدْ فٖيهِ بِاِلْحَادٍ بِظُـلْمٍ نُذِقْهُ مِنْ عَذَابٍ اَلٖيمٍࣖ

وَاِذْ بَوَّأْنَا لِاِبْرٰهٖيمَ مَكَانَ الْبَيْتِ اَنْ لَا تُشْرِكْ بٖي شَيْـٔاً وَطَهِّرْ بَيْتِيَ لِلطَّٓائِفٖينَ وَالْقَٓائِمٖينَ وَالرُّكَّعِ السُّجُودِ

وَاَذِّنْ فِي النَّاسِ بِالْحَجِّ يَأْتُوكَ رِجَالاً وَعَلٰى كُلِّ ضَامِرٍ يَأْتٖينَ مِنْ كُلِّ فَجٍّ عَمٖيقٍۙ

لِيَشْهَدُوا مَنَافِـعَ لَهُمْ وَيَذْكُرُوا اسْمَ اللّٰهِ فٖٓي اَيَّامٍ مَعْلُومَاتٍ عَلٰى مَا رَزَقَهُمْ مِنْ بَهٖيمَةِ الْاَنْعَامِۚ فَكُلُوا مِنْهَا وَاَطْعِمُوا الْـبَٓائِسَ الْفَقٖيرَؗ

ثُمَّ لْيَقْضُوا تَفَثَهُمْ وَلْيُوفُوا نُذُورَهُمْ وَلْيَطَّوَّفُوا بِالْبَيْتِ الْعَتٖيقِ

ذٰلِكَࣗ وَمَنْ يُعَظِّمْ حُرُمَاتِ اللّٰهِ فَهُوَ خَيْرٌ لَهُ عِنْدَ رَبِّهٖؕ وَاُحِلَّتْ لَكُمُ الْاَنْعَامُ اِلَّا مَا يُتْلٰى عَلَيْكُمْ فَاجْتَنِبُوا الرِّجْسَ مِنَ الْاَوْثَانِ وَاجْتَنِبُوا قَوْلَ الزُّورِۙ

حُنَفَٓاءَ لِلّٰهِ غَيْرَ مُشْرِكٖينَ بِهٖؕ وَمَنْ يُشْرِكْ بِاللّٰهِ فَكَاَنَّمَا خَرَّ مِنَ السَّمَٓاءِ فَتَخْطَفُهُ الطَّيْرُ اَوْ تَهْوٖي بِهِ الرّٖيحُ فٖي مَكَانٍ سَحٖيقٍ

ذٰلِكَࣗ وَمَنْ يُعَظِّمْ شَعَٓائِرَ اللّٰهِ فَاِنَّهَا مِنْ تَقْوَى الْقُلُوبِ

لَكُمْ فٖيهَا مَنَافِـعُ اِلٰٓى اَجَلٍ مُسَمًّى ثُمَّ مَحِلُّـهَٓا اِلَى الْبَيْتِ الْعَتٖيقِࣖ

وَلِكُلِّ اُمَّةٍ جَعَلْنَا مَنْسَكاً لِيَذْكُرُوا اسْمَ اللّٰهِ عَلٰى مَا رَزَقَهُمْ مِنْ بَهٖيمَةِ الْاَنْعَامِؕ فَاِلٰهُكُمْ اِلٰهٌ وَاحِدٌ فَلَـهُٓ اَسْلِمُواؕ وَبَشِّرِ الْمُخْبِتٖينَۙ

اَلَّذٖينَ اِذَا ذُكِرَ اللّٰهُ وَجِلَتْ قُلُوبُهُمْ وَالصَّابِرٖينَ عَلٰى مَٓا اَصَابَهُمْ وَالْمُقٖيمِي الصَّلٰوةِۙ وَمِمَّا رَزَقْنَاهُمْ يُنْفِقُونَ

وَالْبُدْنَ جَعَلْنَاهَا لَكُمْ مِنْ شَعَٓائِرِ اللّٰهِ لَكُمْ فٖيهَا خَيْرٌࣗ فَاذْكُرُوا اسْمَ اللّٰهِ عَلَيْهَا صَوَٓافَّۚ فَاِذَا وَجَبَتْ جُنُوبُهَا فَكُلُوا مِنْهَا وَاَطْعِمُوا الْقَانِـعَ وَالْمُعْتَرَّؕ كَذٰلِكَ سَخَّرْنَاهَا لَكُمْ لَعَلَّكُمْ تَشْكُرُونَ

لَنْ يَنَالَ اللّٰهَ لُحُومُهَا وَلَا دِمَٓاؤُ۬هَا وَلٰكِنْ يَنَالُهُ التَّقْوٰى مِنْكُمْؕ كَذٰلِكَ سَخَّرَهَا لَكُمْ لِتُكَبِّرُوا اللّٰهَ عَلٰى مَا هَدٰيكُمْؕ وَبَشِّرِ الْمُحْسِنٖينَ

İnkâr edenlere, insanları Allah yolundan ve -yerli olsun dışarıdan gelmiş olsun bütün insanlar için (ibadet yeri) yaptığımız- Mescid-i Harâm’dan alıkoyanlara ve her kim orada zulmederek haktan saparsa ona elem veren bir azap tattırırız.﴾25)

İbrâhim’i Beytullah’ın bulunduğu yere yerleştirdiğimizde de şöyle demiştik: “Bana hiçbir şeyi ortak koşma; tavaf edenler, kıyamda duranlar, rükûa ve secdeye varanlar için evimi tertemiz tut.﴾26﴿

İnsanlara hac ibadetini duyur; gerek yaya olarak gerekse yorgun argın develer üzerinde uzak yollardan gelerek sana ulaşsınlar.﴾27﴿

Böylece kendileri için faydalı olan şeyleri açık seçik görsünler ve Allah’ın onlara rızık olarak verdiği, belirlenen günlerde kesecekleri kurbanlık hayvanlar üzerine O’nun adını ansınlar. Artık onlardan hem kendiniz yiyin hem sıkıntı içindeki yoksulları doyurun.﴾28﴿

Sonra kalan hac fiillerini tamamlayıp temizlensinler, adaklarını yerine getirsinler ve o kadîm evi (Kâbe) tavaf etsinler.” (29)

Yapılması gereken işte budur. Kim Allah’ın koyduğu yasaklara saygı gösterirse bu, rabbi katında kendisi için çok hayırlı olur. Size vahiy ile (haramlığı) bildirilenlerin dışındaki hayvanları yemeniz helâl kılınmıştır. Öyleyse pislikten yani putlardan uzak durun ve asılsız sözden de kaçının. (30)

Bunları, Allah’ın birliğine -şirke sapmadan- iman etmiş olarak yapın. Allah’a ortak koşan kişi, gökten düşüp parçalanan ve kuşların kapıştığı yahut rüzgârın ücra bir yere sürüklediği nesnelerden farksızdır. (31)

Evet, bu böyledir. Kim Allah’a ait nişânelere saygılı davranırsa, bu kalplerin takvâlı olmasındandır. (32)

Onlarda sizin için belirli süreye kadar yararlar da vardır. Nihayet varacakları yer o kadîm evdir. (33)

Biz her ümmete kurban kesmeyi meşrû kıldık ki kendilerine rızık olarak verdiği kurbanlık hayvanlar üzerine Allah’ın adını ansınlar. Sonuç itibariyle hepinizin mâbudu tek bir tanrıdır. Şu halde yalnız O’na teslimiyet gösterin. Sen de Allah’ın buyruklarına içtenlikle teslimiyet gösteren kimseleri müjdele! (34)

Onlar öyle kimselerdir ki, Allah anıldığında kalpleri titrer, başlarına gelen musibetlere sabrederler, namazlarını özenle kılarlar ve kendilerine verdiğimiz rızıklardan Allah yolunda harcarlar.(35)

Biz o büyükbaş hayvanları da Allah’ın size nişânelerinden kıldık; sizin için onlarda nice yararlar vardır. Onlar (kesim için) sıraya dizildiklerinde üzerlerine Allah’ın adını anın , cansız halde yere serildiklerinde ise onlardan hem kendiniz yiyin hem de ihtiyacını gizleyen ve gizlemeyen yoksulları doyurun. İşte onları şükredesiniz diye sizin istifadenize verdik. (36)

Onların ne etleri Allah’a ulaşır ne de kanları; O’na ulaşacak olan sadece sizin takvânızdır. İşte Allah onları sizin istifadenize verdi ki size doğru yolu göstermesinden ötürü O’nu tâzimle anasınız. İyilik yolunu tutanları müjdele! (37)

Hac Suresinin ilgili pasajını 25-ila 37 ayetleri ile birlikte sitemizde peygamber efendimiz Hz. Muhammed (s.a.v) ın hac konusunda bin bir zorlukla haç yaptığını Hz.Muhammed (s.a.v) bölümünden okuyabilirsiniz.

Peygamberimizle ilgili konuyu da burada yazmaya kalktığımızda epey uzun ve yorucu olup asıl konudan şaşmamak adına konumuz olan Süleyman Hilmi Tunahan (K.S)’nin hacca gitmesi meselesidir.

Evet Süleyman Hilmi Tunahan (K.S) hacca gitmemiştir. Mana aleminde haç yapmıştır diyen insanlara ne Allah Resülü’nün hayatında ne de bir başka yerde böyle bir söylem dahi yoktur.

Tasavvuf içerisinde bu şekilde yapılan nitelendirmelerden delil getirmek için Kuran ve Sünnete uymayan şeyler kesinlikle kabul edilmediği gibi bu konuda mana alemi ile yapılan yorum ve rivayetler uydurma ve asla sahih değildir.

Ayet ve peygamberimizin yaşantısı yani Kuran Sünnet bize en güzel örnekliktir. Kuran ve Sünnet dışında bir Süleyman Hilmi Tunahan söylemi içinde olanların bizimle bir alakası olamaz.

Hacca gitmiştir gibi basit bir söylem bugün bazılarına ne var canım günümüzde her yere gitmek çok kolay Süleyman Efendi tabideki gitmiştir diye lanse etmeleri son derece hatalıdır.

Bu hatalı söylemi bilerek veya bilmeyerek söyleyenlerin bu yazımızdan sonra bir daha bu şekilde şeyler söylememesi ve Süleyman Hilmi Tunahan (K.S) üstadımıza laf  getirmemeleri ve başkalarına olumsuz manada malzememe vermemeleri gerekmektedir.

Süleymanli Haber olarak ayetler ve peygamberimizin örnek yaşantısı ile ele aldığımız haç konusunda Süleyman Hilmi Tunahan (K.S) üstadımızı hedef alan ve kitaplarında bu konuyu olumsuz bir şekilde  dile getirenlerinde, cahilce ve bilinçsizce söylenmiş olan sözde rivayetleri delil alıp Süleyman Hilmi Tunahan (K.S) üstadımıza yakışıksız ithamlarda bulunmalarını asla kabul edemeyiz.

Süleyman Hilmi Tunahan (K.S) Hacca Gitmiş midir ?

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

2 Yorum

  1. Neden gidemedigini de siz söyleyin de insanlar öğrensinler gercekleri…

    • 17 Eylül 2022, 23:01

      Neden gidemediği değil o dönemin şartları ve imkanları bir kenara burada asıl vurgulanmak istenen gitmediği halde manevi alemde gittiğini söyleyen ve insanları bu şekilde kandıranlaradır yazımız.Gitmediğini kabul ediyorsanız hiç bir sorun yok.Ama gitmediği halde o hac görevini yapmıştır vb bir takım islam dininde olmayan hurafeleri anlatıyorsan boşuna ugraşma ve insanları kandırmayın.